Senenin ilk kabine toplantısı Beştepe’de düzenlendi…
Kabine toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantı ortalama 3 saat sürdü.
Toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:
“Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Şu an tv ekranları başlangıcında, toplumsal medya mecralarında ve radyo kanallarında bizleri takip eden vatandaşlarıma da selamlarımı iletiyorum.
Gönül ve kültür coğrafyamızın değişik köşelerinde yaşam, özsevi ve hakikat mücadelesi veren tüm kardeşlerimi aynı şekilde hasretle kucaklıyorum. Yüce Mevla’dan kendilerine kolaylıklar temenni ediyorum. Bölgesel gelişmeler bağlamında sancılı ve sarsıntılı bir yılı geride bıraktık. Yeni beklentiler ve büyük umutlarla 2025 yılına merhaba dedik. Yeni miladi senenin ülkemizdeki, bölgemizdeki ve dünyadaki tüm insanoğlu için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Tanrı’tan kabul ediyoruz.
“TÜRKİYE OLARAK İLK GÜNDEN BERİ FİLİSTİN’DE KANIN VE KATLİAMIN DURMASI İÇİN TÜM YOLLARI DENİYORUZ”
Son asrın en barbar soykırımlarından birini yaşayan Gazzeli kardeşlerimiz için 2025 senesinin ateşkese, barışa, huzura vesile olmasını arzuluyorum. Türkiye olarak ilk günden beri Filistin’de kanın ve katliamın durması için tüm yolları deniyoruz. Gazze halkının çekmiş olduğu sıkıntıları hafifletebilmek adına Kızılay’ı, AFAD’ı, sivil toplumu ve hayırseverleriyle tam bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. Internasyonal toplumun İsrail hükümeti üstündeki baskıyı arttırması için de diplomatik temaslarımızı yoğunlaştırdık. Gazze’de sulh umutlarını yine yeşertecek bir kapının aralanması için ne gerekiyorsa yapıyoruz.
Netice alıncaya kadar da buna devam edeceğiz. 1 Ocak sabahı, 1 Güneş Doğuyor sloganıyla bir araya gelen Türkiye’nin ve Türk milletinin Filistinli kardeşleriyle dayanışmasını ortaya koyan tüm vatandaşlarıma buradan hasreten teşekkür ediyorum.
Ortalama yarım milyon kardeşimiz Gazze’nin kimsesiz ve sahipsiz olmadığını İstanbul’dan tüm dünyaya bir kez daha haykırmış şahsımızın ve milletimizin hissiyatına tercüman olmuşlardır.
“TÜRKİYE’NİN MAZLUMLARLA DAYANIŞMA İÇİNDE OLMASI ANCAK ZULÜM İLE ABAT OLMAYA ÇALIŞAN ZALİMLERİ ENDİŞELENDİRİR”
Doğal burada şunu da büyük bir taciple ifade etmek durumundayım. Ülkemiz ve milletimiz adına iftihar verici bu sivil cemiyet buluşmasından bakıyorsunuz birileri derhal rahatsız oluyor. Galata Köprüsü’nde vücut kabul eden insanlık ittifakına tepki gösterenler açık söyleyeyim insanlıktan nasibini almamış vicdan fukaralarıdır. Zira kalbinde zerre acıma olan asla kimse insanlık vicdanının ayağa kalktığı bu şekilde bir gaddarlık karşısında tepkisiz kalamaz. Türkiye’nin mazlumlarla dayanışma içinde olması sadece zulüm ile abat olmaya çalışan zalimleri endişelendirir, tedirgin eder, rahatsız eder. Biz şu tanrısal müjdeye tüm kalbimizle inanıyor ve inanç ediyoruz. Tanrı sabredenlerle beraberdir. 61 senelik zulmün ve 13 senelik katliamların arkasından Suriye’de iyi mi inanç, inanç ve sabır kazanmışsa inşallah Filistin’de de hak yerini bulacak hakkaniyet güneşi zulmün karanlığını delip geçecektir. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız egemen toprak bütünlüğü ile bağımsız Filistin devleti ne olursa olsun kurulacaktır.
Rabbim içinde bulunduğumuz kutsal günler hürmetine mazlum Filistin halkının yar ve yardımcısı olsun diyorum. 1 Ocak zamanı itibariyle müşerref olduğumuz kutsal 3 ayların milletimizin yanı sıra İslam alemi ve tüm insanlık için hayırlar getirmesini, dünyanın dört bir yanında eziyet çeken müstazafların acılarının dinmesinin başlangıcı olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.
İktidar sorumluluğunu üstlendiğimiz 2002 yılından beri bizim siyasetteki gayemiz hep insanımıza hizmet oldu. Yapıt ve hizmet siyaseti diyerek kavramsallaştırdığımız bu ilkemizden hiçbir vakit taviz vermedik. Sabun köpüğü misali gelip geçici başarılara değil, ülkeye ve millete uzun vadeli yarar sağlayacak kalıcı kazanımlara odaklandık. Siyasette de hükumette de devlet idaresinde de insan ve hizmet odaklı bir yönetim anlayışına sahibiz. 2024 yılını başta dış tecim olmak suretiyle birçok alanda rekorlarla, büyük başarılar ve sevinçlerle kapattık. Bölgemizde ve dünyadan yükselen tüm krizlere ve olumsuzluklara karşın 2024 yılı mal ihracatımız 2023 yılına nazaran %2,5 oranında artışla 262 milyar dolara çıktı. Bir öteki mühim veri olan ihracatın ithalatı karşılama oranı ise 5,5 puan artarak %76,1’e ulaştı. 2002 senesinde bu oran yalnızca %50 seviyesindeydi. Bir başka çarpıcı oran şudur, oran yüksek teknoloji ürünlerin ihracatı 92,4 milyar dolara terfi etmiştir.
Hizmet ihracatında 110 milyar dolarlık hedefimizi aslına bakarsanız yakalamıştık. Şimdi bununla yetinmiyoruz. Gelecek yıl için çıtayı birazcık daha yukarı çekiyoruz. 2025 senesinde mal ve hizmet ihracatı hedefimizi 390 milyar dolar olarak belirledik. İnşallah bunun da üstünde bir ihracat rakamıyla yılı kapatacağız. İhracatçılarımız da el ele, omuz omuza vereceğiz ve Türk ürünlerinin tanınmadığı, satılmadığı, girmediği hiçbir ülke bırakmayacağız. Ülkemize her yıl yeni rekorlar yaşatan tüm ihracatçılarımızı bugün bir kez daha kutlama ediyorum. Kendilerinden daha çok çaba beklediğimi burada da vurgulamak isterim.
Ayrıntılar geliyor…
Bu post hakkında tartışma